Ablasyon Tedavileri

Ablasyon, sözcük anlamı olarak haraplanma anlamına gelmektedir. Tıp alanındaki uygulamalar ise Ablasyon tedavileri 2000’li yılların başından beri karaciğer, akciğer, böbrek, pankreas gibi organların kanserlerinde cerrahiye tamamlayıcı veya alternatif olarak girişimsel radyologlar tarafından uygulanmaktadır. Ayrıca bazı kemik tümörleri, 2 cm. çapı aşmamış küçük meme kanserleri, meme fibroadenomları ve rahim myomlarında da uygulama alanları vardır. Sol yıllarda ülkemizde ve dünyada iyi huylu tiroid nodülleri, 2 cm. den küçük tiroid papiller kanserleri ve paratiroid adenomları da ablasyon yöntemleri ile başarıyla tedavi edilmektedir.

Radyofrekans (RFA), mikrodalga (MW) ve kriyoablasyon(KA) en popüler olan ablasyon yöntemleridir. Görüntüleme yöntemleri ile saptanan, tedavi edilmesi gereken oluşumun içine ciltten (perkütan yolla), ultrasonografi (US) ya da bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemlerinin rehberliğinde girilerek ilgili doku (kanser ya da iyi huylu bir oluşum olabilir) özel bir iğne (elektrod) ile yakılır ya da dondurulur.

Ablasyon işleminin önemli avantajları:

  1. Cerrahi kesiye gerek duyulmaz.
  2. Çoğunlukla sadece lokal anestezi ve sedasyon eşliğinde uygulanabilir.
  3. İşlemlerin çok büyük kısmı 30 dakikadan kısa sürede tamamlanır.
  4. Tiroid, paratiroid, meme gibi yüzeysel organlara ait sorunlarda ablasyon uygulaması sonrasında hastanede yatışa gerek yoktur. Hasta işlem sonrası bir süre dinlendikten sonra evine gidebilir.
  5. Karaciğer, pankreas, böbrek, kemik, rahim gibi organlara ait sorunlar için ablasyon genellikle genel anestezi altında yapılır. Bununla beraber hastanede yatış süresi kısadır. Hasta aynı gün ya da ertesi gün taburcu edilebilir.
  6. Ablasyon işlemleri gerektiğinde tekrarlanabilir ve daha sonra gerekli olabilecek bir cerrahi için de engel oluşturmaz.